Ümit Erdem / 




kaç defa ölümün yanından geçtim

makas değişti uzamda bedenimle jestlerimle

kenarından geçip elementler üst üste yıkılmıştı

anlatıyorum uzayan ekrandan bakıyoruz 

yerçekiminde minerallerde inişli ihtimal

yerden eksilen küreden temaslar var


damar yolu açık botanik akıyor bu bahçeden

anlatıcı ben olmak istedim misal deyip çağırdım

hayvanlarla eş bünyede koparıp hızdan

koparılmış kopçalar odadan teksir kağıdından

yüz anlamda vakumlu kalem yüzeyde 

betonda buluştuk nihayetinde


bazı sahneler vardır tek gözden görülmüştür

düşüş anı demirin icadı kent işi tuzaklar sonra 

perdenin inişi göze mesafe koymaktır

tıbbi et tabakası akışkan sıvılar su noktası 

düştükçe çamur olan beden ölçülerim

hepsi ama hepsi periyodik ajandalarda not altında 

tutamak olumsuz kipten organa geçmiş

elden kalpte dinlenmiş toplu alanlara bırakılmış


taşımı elleyin mimariden dikitler kalbe girişler

alçıdan güzellik şurada kurusa şurada toz hali

hanelerde çeşit çeşit işlemeler izli parmaklar 

annede yavru bakarak büyür

babada kusur giderek büyür

taşlaşan zaman gelecek ebeveyn oluşuna

hatırlatma toplamları zamanı taşta toplasın

devrik sekans mercek kırık yatık açıda yeryüzü

bir zamanı takip eder büyür yok olmasında

kalan zamana hatıra der ajanda tutmayan

gün gün eksilerek hesap tutulur